İsrail’de yargı gündemde: Erteleme kararı çok geç alındı
İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki sağcı koalisyon hükümeti, göreve başladıktan kısa bir süre sonra açıkladıkları ve yargının yetkilerini kısıtlayan düzenlemeyi haftalarca süren protestoların ardından erteleme kararı aldı.
Yüz binlerce kişiyi haftalarca protesto etmeye iten neydi? Göstericiler neye karşıydı? Netanyahu’nun düzenlemeyi geciktirmesinin tek sebebinin bu protestolar olduğunu söylemek mümkün mü?
Şalom gazetesi yazarı ve akademisyen Karel Valansi’ye göre muhalefetin söz konusu yargı düzenlemesini ‘kanun darbesi’ olarak nitelendirdiğini hatırlatan kamuoyu, yeni koalisyonun kendi yaşam tarzlarına müdahale olarak gördüğü politikalarına karşı çıktı. , haftalarca devam eden protestolarla birlikte hükümetin planlarını hayata geçirip kademeli olarak meclisten çıkardı. çıkarmaya başladığı yargı düzenlemelerini durdurmaya çalıştı.
‘YÜKSEK MAHKEME’NİN BAŞVURU YETKİLERİNİN İADE EDİLMESİ İSTENİYOR’
Netanyahu hükümetinin ülkedeki yargı sistemi üzerinden yargı düzenlemesine yönelik itirazlarını açıklayan Valansi, “İsrail’de yazılı bir anayasa yok. Anayasayı temel kanunların oluşturduğu kabul ediliyor” vurgusu yaptı.
“İsrail’de 1995’te yapılan yargı reformu ile yüksek mahkeme bugünkü yetkilerine kavuştu ve o zamandan beri anayasa mahkemesi görevini üstlendi. Yani yasanın çıkması için parlamentodaki çoğunluk yeterli olacak, üye sayısı yüksek mahkeme üye sayısı artırılacak, kurul üyelerini seçecek, ayrılmaya karşı hukuk müşavirlerinin yaptırım gücü geri çekilecek.”
‘KONU BURAYA NETANYAHU’NUN YOLSUZLUK VAKALARINA GELİYOR’
Protestocuların yönetmeliğin öngördüğü değişiklikleri kuvvetler ayrılığı ilkesini ihlal ettiği ve yürütmenin yargıyı kontrol etmeye çalıştığı gerekçesiyle eleştirdiklerini kaydeden Valansi, Netanyahu’nun yönetmeliğe yaklaşımını şöyle anlattı: “Netanyahu, İsrail’de yargının diğer demokratik ülkelerden daha güçlü olduğunu ve yasama ve yürütmeden üstün olduğunu söylüyor. Yüksek mahkemenin parlamentodan geçen bir maddeyi anayasaya aykırı diye reddetmemesi gerektiğini savunuyor” dedi.
Valansi’ye göre mesele Netanyahu’nun buradaki yolsuzluk davalarına da geliyor. Hal böyle olunca söz konusu düzenleme, Netanyahu’nun bu davalardan kurtulma ve koalisyonundaki isimleri koruma arzusu olarak görülüyor.
“NETANYAHU SON ANA KADAR DİRENDİ”
Başbakan Netanyahu’nun düzenlemeyi erteleme kararını da değerlendiren Karel Valansi, “Çok geç kalınmış bir karar” diyerek, bu karara giden süreci kısaca şöyle anlattı:
“Netanyahu halkın taleplerine kulak tıkadı. ‘Hükümeti devireceğim’ tehditlerine yenik düştü. Sonunda Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı görevden alma hatasını yaptı. Bu, geçen hafta yoğun protestolara neden oldu. Uyarılmıştı. Başta Başkan Isaac Herzog olmak üzere birçok kez yolun gerçek yol olmadığı, uzlaşma ve diyaloğa ihtiyaç olduğu söylendi. Ancak Netanyahu kararında son ana kadar ısrar etti.”
‘YAZ AYINDA TEKRAR PROTESTOLARLA KARŞILAŞABİLİRİZ’
Erteleme kararıyla yargı değişikliklerinin rafa kaldırılmadığını, sadece bir süre ertelendiğini hatırlatan Valansi, “Erteleme kararının ardından bir belirsizlik var. Mayıstan sonra ne olacak? Herzog’un başlattığı sohbet trafiği meyvesini verecek mi? ?Yeniden kolları sıvar mı? Böyle bir durumda protestoların yeniden alevleneceğini düşünüyorum” dedi.
İsrail’deki gelişmelere birçok tepkinin geldiğini kaydeden Valansi, “ABD Başkanı Joe Biden’ın burada İsrail-ABD ilişkilerinin demokratik bedellere dayandığına vurgu yapması çok dikkat çekici bir açıklama. Bu, kendisinin yaptığı değerli bir uyarıydı. Ancak Netanyahu’nun tepkisi oldukça sert oldu” dedi.
Söz konusu söylemlerin azalacağı öngörüsünü de paylaşan Valansi, “Herzog’un açtığı diyalog ve uzlaşma yolunun izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde geçen haftaki görüntülere yaz aylarında yeniden şahit olabiliriz. Netanyahu yeni koalisyonu sorunlu ve birçok isimle yaptı. Bir koalisyon nereye kadar gidebilir, asıl yük veya soru burada” dedi.